Der Ängstliche schlägt zu erst ("zieht die erste Faust")

Es gab ein altes Ehepaar, das nur drei Kühe besaß. Von den Kühen verdienten sie sich ihren Unterhalt.

Eines Tages schnorrten die Kühe auf der Wiese. Plötzlich kam ein Wolf und schnappte sich eine der Kühe und fraß sie auf.

Der alte Mann wollte nicht, dass seine Frau traurig wird und lügt seine Frau an. Er erzählte, dass er die Kuh gegen Gold eingetauscht hätte. Die Frau zeigte Verständnis und meinte, dass ihnen auch zwei Kühe reichen würden.

Am nächsten Tag schnappte sich der Wolf wieder eine Kuh. Der alte Mann erzählte seiner Frau wieder die gleiche Geschichte. Die Frau sagte:

"Verkaufe aber nicht die letzte Kuh, wovon sollen wir sonst leben!"

Am nächsten Tag wird auch die dritte Kuh vom Wolf aufgefressen. Der Mann erzählte wieder seiner Frau, dass er sie gegen Gold eingetauscht hätte. Die Frau war diesmal sehr wütend. Sie sagte:

"Gehe und hole mit dem Gold Lebensmittel!"

Der Mann wusste nicht weiter und machte sich auf den Weg. Er suchte nach einem Ausweg. Auf dem Weg begegnet er einer kleinen Hütte. Aus der Hütte kamen laute Geräusche. Es waren Hexen in der Hütte. Die Hexen hatten vor dem alten Mann Angst, weil noch niemand den Mut hatte sich in die Nähe der Hütte zu wagen. Die Hexen fragten den alten Mann:

"Was hast du hier zu suchen?"

Er antwortete: "Ich suche nach Gold."

Die Hexen dachten, wer sich hierhin wagt, dass hat was zu sagen. Wir geben lieber was er will, damit wir ihn schnell loswerden. Sie schieben dem alten Mann einen Beutel Gold unter der Hüttentür durch. Er nahm es und ging weiter.

Etwas später kam der Wolf zu der Hütte. Die Hexen erzählten es dem Wolf. Der Wolf konnte es nicht fassen, dass die Hexen vor einem alten Mann Angst hatten und erzählte, dass er die Kühe von dem alten Mann gefressen hatte. Der Wolf sagte:

"Wie kann man vor ihm Angst haben. Lasst uns das Gold zurückholen!"

Die Hexen waren aber der Meinung, dass die Menschen sehr intelligent sind. Sie finden bestimmt einen Weg, um uns zu töten. Der Wolf wollte aber nicht auf die Hexen hören und ging, um das Gold zurückzuholen. Die Hexen konnten es nicht riskieren sich mit Menschen anzulegen. Sie töteten den Wolf.

Die Geschichte beweist, dass durch Angst, Böses durch Böses vernichtet wird.

Der alte Mann und seine Frau lebten friedlich bis an ihr Lebensende...


Quelle: Übersetzung © Onur Özcanli, Schüler, 11 Jahre (!), Deutschland. Diese "Fleißaufgabe" der Übersetzung und Digitalisierung eines Schülers kann gar nicht hoch genug anerkannt werden! Danke für diese brilliante Zusendung!


Ilk Yumrugu Korkan Atar

Bir yasli kadin ile bir ihtiyar adam varmis. Bütün mal mülkleri, sütünü içtikleri üç inekten ibaretmis. Ihtiyar adam, her gün inekleri otlatir gelirmis, yasli kadin da inekleri sagip süt pisirir, yemek hazirlatmis. Böylece geçinip giderlermis.

Bir gün ineklerden birini, yaylimda otlarken kurt yemis. Aksam üstü eve gelen ihtiyar adam, hanimi ü-zülmesin diye bahaneler uydurmaya baslamis:

-Hanim, bize iki inek de yeter, diyerek inegin birini altin karsiliginda sattim...

-Peki, sen bilirsin, demis yasli kadin.

Ertesi gün ihtiyar, kalan iki inegi alip otlaga götürmüs. Sigirlara dadanan kurt, yine gelmis ve ikinci inegi de yiyip gitmis. Ihtiyar, hanimina yine dogruyu söylememis:

-Dün inegi satin alan celep, fazla altin verdi. Onun için sigirin birin daha sattim adama.

-Altinlar eline geçmeden, sakin kalan son inegimizi de satayim, deme. Yoksa acimizdan ölürüz. Bilirsin ki, onun gözünün içine bakiyoruz, demis yasli kadin her seyi bir güzel anlatarak.

Ihtiyar, kalan bir sigiri meraya çikarmis. Sigir eti yemege enikonu alisan kurt, ihtiyarin dalgin anini kollayarak son inegi de yemis. Bütün malim bu sekilde kaybeden ihtiyar, aglaya aglaya eve gelmis.

-Altina tamah edip son inegi de sattim, demis. Bunun üstüne hanimi kizmis ihtiyara:

-Öyleyse üç inegin altiniyla yiyecek yemek, kesecek koyun alip gel, demis ve ihtiyari azarlayarak evden kovmus.

Ihtiyar, altin bulmak ümidiyle uçsuz bucaksiz bozkirda dolasmaga baslamis. Gezerken düzün (düzlük, ova) ortasinda bir obaya rastlamis. "Su eve girip akil sorayim demis ve çadira yönelmis. Obanin yanina gelince bakmis ki kapisi kilitli, üstü tamamen kapali. Içeriden fisiltilar geliyor.

Meger içerdekiler, ihtiyardan korktuklari için kapiyi kilitleyip, çadirin her tarafini iyice kapatan cadilar imis. Ihtiyar, açmak niyetiyle kapiyi tutup sallamaya baslamis. Çadirin içindeki cadilarin ödleri kopmus, korkudan zangir zangir titremisler.

-Bizim yanimiza hiçbir can yaklasamazdi; bu çok güçlü biriymis demek... diyerek daha da korkmuslar. Iki cadi kendi aralarinda su karara varmis:

-Kimmis, ögrenelim bakalim. Sonra da istedigini verelim de kurtulalim sundan... Bundan sonra içeriden bir ses;

-Kimsin, ne istiyorsun, diye sormus. Bunun üzerine ihtiyar;

-Ben insanim, üç sigirimi kaybettim, altin istemege geldim, diye cevap vermis. Cadilar:

-Basimizi göz göre göre belâya sokmayalim. Altin bulup verelim de kurtulalim, demisler. Hemen çadirin keçesinin altindan bir torba altin çikarmislar ve ihtiyara vermisler. Altim alan adam, sevinçten uçmus ve bir an önce haniminin yanma gitmek için kosmaya baslamis.

Ihtiyar gittikten sonra cadilarin obasina kurt gelmis. Cadilar, müthis bir ihtiyarin gelip altin istedigini, ondan korktuklari için çaresiz verip kurtulduklarini anlatmislar. Bu sözleri isiten kurt kahkahayla gülmüs:


-O, ayakta bile zor duran ihtiyar bir adamdir. Ben, onun üç inegini yedim. Yürüyün, hemen yetiselim de altininizi geri alip vereyim size, diye ileri atilmis kurt. Bu kez cadilar:

-Vazgeç, salaklik etme, diyerek engel olmuslar. "Insanoglu çok uyanik ve akilli olur. Bir yolunu bularak seni öldürür. Sana duydugu kinden dolayi bizi de mahveder. Kurt, pek orali olmamis. Ihtiyari izleyip yakalamak üzere kapiya yönelmis. Ancak, bu bizi de belâya ugratacak, diye cadilar öldürmüsler kurdu.

Ihtiyar, evine sag salim ulasmis. Altinlari satip yiyecek alarak geçinip gitmisler hanimiyla birlikte. Böylece, "Ilk yumrugu korkan atar." kaidesince bir vahsi, diger bir vahsiyi ortadan kaldirmis. Bundan sonra ihtiyar ile kokakari rahat ve huzurlu bir hayat geçirmisler.

Quelle:Tilki Ile Keklik, Türkiye Türkçesine Kazandiran, Kazak Masallari, Asur Özdemir, Istanbul 2003, S. 51ff.